29 Temmuz 2011 Cuma

sokak köpekleri terörü...

İki gündür sokak köpeklerinin saldırısına uğruyoruz. Yanımdakinin de sokak köpeği olması işe yaramıyor. Tasmanın ucunda olan her yaratığa ders verme derdindeler. Düne kadar rahat rahat gezdiğimiz sokaklarda birdenbire 5/6 tane sokak köpeği çetesi belirmeye başladı.Ne oldu yahu? Barınıkların kapıları mı açıldı? Panço'nun neden ev köpeği olmak için çabaladığını çok iyi anladım. Bunlarla baş edilmez! Sürü halindeyen cehennemden çıkmış gibi oluyorlar. Eve dönerken ki sevincini görmeniz lazımdı. Koca caddede taa karşı kaldırımdan gümbür gümbür geldiler! Trafiği falan takan yok! Işık mışık hakgetire. Arabalar bile durdu... Mesele ne? İtiyle geçen ben! Onu nereye çekeyim, ben kıçımı nasıl kurtarayım? Bağırayım mı? Bağırma diyenlere bir çift lafım var... Herif bacağımı gözüne kestirmiş... Dönüp onun kadar kararlı bağırmazsan boku yersin! Nasıl bakıp HAYIR diye bağırdıysam! İki adım geri attı puşt! Onların sayesinde panço da yolu çok uzatmadan sıçtı bir köşeye... Biz yırttık... ama karşı kaldırımda amerikan buldogla yürüyen birini gördüm... Hah, sıra onda... benimkinden daha büyük bakalım ona da saldıracaklar mı diye düşündüm, iki dakka sonra gümbür gümbür inledi ortalık... Ama ne yapıyorlardı göremedim. 

İstanbul'da 1910 yılında 30.000 köpeği sivri adaya bırakmışlar... Zalimliğe bakın! Birbirlerini yemişler. Esnaf seviyor sokak köpeklerini ama, bakımını yapıyor mu, terbiye ediyor mu? Hayır. Aslında iyice sahiplenseler ve eğitseler sorun çıkmayacak. 



Benimki bu öndekine benziyor :) Ama suratı daha kurt gibi... renkleri daha koyu ve bakışları daha masum. 
Tek tek bunlarda masumdur ama sürü olduklarında önlerinde durmamak gerek. Bunlar barınakta kanka olup dışarıda da kıçlarını yerleştirecek yer arıyor sanırım. İnşallah hepsi sahiplenilir. Bu çirkeflikle zor ama... Ne bileyim... belki. Bunların en akıllısı bana gelmiş yaa... çok şanslıyım. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder