3 Temmuz 2011 Pazar

kıl ötesi mevzular


Kadıköy barlar sokağında içki içenlere saldırmış bir grup. "Burda içki içemezsiniz, dağılın" demişler. Yok Sivas'taki gibi dindar, fanatik bir grubun işi değilmiş. Milleti bıçaklayıp diövenlerin de elinde bira varmış. Tek tip tişört ve motorcu montları giyiyorlarmış... Önlerinde Türkiye, sırtlarında "Hell's Angels" yazıyormuş... Buyrun burdan yakın! Ateşimiz cehennemden geliyor! Taze, harlı ve sıcaktır!

Barlar sokağında içenlerin mağdur olduğu gibi sonuç çıkmıyor ama haberin sonunda, hatta biri kalbine yakın bıçaklansa bile... Mahalleli şikayetçiymiş içenlerden. Hemen bir türk filmi senaryosu yazıyorum. Mahalleli uzun uzun toplaşır, düşünür, taşınır. Bu soruna çare olarak önce polisi düşünür. Polis ruhsatı, muhsatı olan yerlere baskın yapacak değil ya... Yapmaz. Sokakta içmeye devam eder millet. Mahalleli kadıköylü olmaları hasebiyle mafyaya, dinci fanatiklere, ülkücülere falan gitmez. Çivi çiviyi söker hesabı hem içen hem sıçan birilerini arar. Kimin aklına geldiyse -belki içlerinde tanıdıkları da vardır- cehennemin meleklerine başvuralım, der. Eylem öncesi gerekli alkol ikmalinin karşılanması gibi ucuz bir maliyetle biraz karta kaçmış bu grup kendini gösterir sokakta. Ama acilen tişörtlerinin önüne de Türkiye yazılır ki, eylem yurt dışı mihraklara mal edilmesin. Öz be öz Türk çocuklarıdır bunlar. Hatta iş güç sahibi ve de çoluk çocuk sahibi olmaları da muhtemel. İçkiyi seven tipler oldukları da belli. İçki içmeyin ulan, demezler. Burda içmeyin deler...  Fırsat bu fırsat deyip içlerindeki tüm şiddeti de dökmeyi ihmal etmezler... İşsizliğe, parasızlığa, ihanete, iktidarsızlığa, para tırtıklayamadığı arkadaşlarına kızgınlığının acısını bir güzel çıkartır.Bıçaklar, sopalar ıışıldar... Beleş alkolü abarttıkları kesin. Bir bar tegahının etrafında bir araya gelse pek bir güzel eğlenecek olan bu iki grup böylece hasım haline gelir...  Ayıldıktan sonra abarttıklarını kabul ederler. Bir sonraki eylemde bıçakları evde bırakırlar... Sopalar ve tekmelerle yetinilir. Üç-beş derken sokaktan çekilir diğer grup biraz da polis ve mahalle baskısıyla... Sonra o boşalan yerlere cehennem melekleri yerleşir ve mahalleli taşınmak için ev bakmaya başlar... Cehennemden geleni durdurmak için Tanrı'yı çağıralım der içlerinden biri... Mahalleli bunu söyleyeni yaka paça cehennem meleklerinin önüne atar ve eşya kamyonlarıyla uzaklaşırlar. Boşalan evler de bar olur. Cehennem Melekleri'nin açtığı barlara hastaneden çıkanlar gelir. Elma ağaçları elmalarının hepsini aşağıya atar. Hepsi de mahallelinin başına... Bir ses duyulur. 
"Ne oldu lan şimdi?"
"Boku yedik aslanım, boku yedik!"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder