10 Temmuz 2011 Pazar

Macerayı yaratan onlar mı ben miyim?

Kesinlikle benim.

Bugünkü hezimetten sonra bir koşu gidip kitabı aldım.  "Cesar Millan, Ailenizin Bir Üyesi"
Hızlıca karıştırdım. Sonlara doğru karısıyla yapılan bir konuşma var... Evliliklerinin başında ne kadar sorunlu olduklarını, kocasının maçoluğuna dayanamadığını anlatıyor. Sonra bir evlilik danışmanına gidiyorlar. Ve orada birbirlerinden ne istediklerini anlatıyorlar. Ve ilişkilerine ilk kez kurallar, engeller ve sınır konuyor. Köpekleri eğitirken neyin, nasıl yapılacağını bulmaya çalışan Cesar da böylece işin püf noktasını buluyor!

Yani bir köpeği eğitebilirseniz, erkeğinizi de eğitirsiniz demeye getiriyor hatun! (ya da benim böylesi işime geliyor) Bayıldım!

 Neden danışanlarınızın çoğu kadın, diye sormuşlar.  "kadınlar köpeklerle erkekler kadar başarılı olmadığı için değil. Bence bunun cevabı, sürüyü bir arada tutmak için ölümüne mücadele etme özelliğinin kadının doğasında olmasıdır. Kadın/erkek, anne/çocuk, ya da sahip/köpek ne tür olduğu hiç farketmez, biz kadınlar her türden ilişki için çaba sarfetmeye,  emek vermeye ve düzeltmek için ne gerekiyorsa yapmaya istekliyizdir."

İşte onun için doğadaki en cesur ve yırtıcı varlık her türün dişisidir.

Arkadaşlarımı dinledim, doğru söylüyorlardı... Kitabı parça parça okudum. O da doğru şeyler söylüyor. En azından nerde yanlış yaptığımı farkettim. Köpek alırken, ailenizin enerji durumunu gözönüne alın diyor. Sportif bir aileyseniz, hareketli, sizin gibi enerjisi yüksek bir köpek seçin... Değilse, köşe yastıklarından bir tane alın.

Benim aile ise hepten vahim. Bütün gün oturan, yazan biri ve bütün gün uyuyan, duygusal, ödlek bir kedi. Ve bu ailenin ortasına güm diye anıları, iyi, kötü deneyimleri olan bir yaratık düşüyor. Kitapların ve bilgilerin yaraya merhem olmadığı bir noktadayız...

Nihavent kızımı sormuşsun. Karnımda solucanlar dolanıyor onun yüzünden. Herhalde son üç günde üç kilo falan vermişimdir. Uyku yok, yemek yok... Sanırsın aşığım! (Bahama Kartalı böyle zıpır bir yorum yaptı :)))

Kitaba göre bir eve alınan ve sonra terkedilen köpekler için bu idamdan betermiş. Yani, seninle uyum içinde değiliz yolumuzu ayıralım diyemeyeceğim bu hayatımdaki tek erkeğe... Çekip vursam daha iyi olur. Onun için bütün önerileri, kitapları bir kenara atıp bildiğimi okumaya karar verdim. Benim aile ikiye bölünmüş durumda. Bunu kabul edince, kızımı sıkıştığı o divanın altındaki kutuların arasından çıkartıp battaniyesine ve yumuşak divana kavuşturunca ve yemeğini yedirtebilince içim rahatladı. O bölüm artık onun kalesi. Evet ev küçüldü. Ne yapalım. Ben yanlış bir karar verdim diye ikisini de öldüreyim mi? Sorumluluk bana ait. Panço da bunu hissetti. Bütün duygularımı hissediyor. Ve kendinin eve ait olduğunu anladı ve eskiden kedimin mekanı olan divana yerleşti. Yakıştı da puşt!

Erkan bugün çok işime gelen bir şey söyledi. "Siz hayatınızı köpeğe göre düzenlemeyeceksiniz, köpek sizin hayatınıza uyum sağlayacak" dedi. Sağol Erkan be... Tarla kuşu olmak hiç bana göre değil.  En azından saat 10 a kadar uyumak bana daha iyi gelecek sanırım. Gecelerimi özledim. Uykularımı özledim. Bunları yazarken Panço'nun karşımda uyuyor olması huzur veriyor. Herşey karar vermekle ilgili. Bunları yazmaya başlamadan önce Nihavent'in blogunda güzel bir yazı okudum. Tam da şu anıma uyuyor. Karar vermek. önemli olan bu. Yanlışını da kabulleneceksin, (sıkıysa inkar et) doğrunun da tadını çıkartacaksın.

Salkımsöğüt'cüm, sen de haklısın. Ben otorite olmayı seviyorum. Kuralların canı cehenneme dediğim an, kendim oldum.

A planımı dinlediniz. Bir de B planım var.

Eğer hiç bir biçimde huzuru yakalayamazsak, zaman geçse de kızım ortaya çıkmaya karar vermezse ve işler vahim bir hal alırsa, köpek yetiştirme çiftliğine göndermeyi düşünürüm Panço'yu... K9 olur. Fena mı? :)))) Ama asla sokağa bırakmam yeniden. Tabii kendi isteği ile kaçmaz ve beni bir daha tanımak istemezse. Ama öyle bir niyeti olduğunu sanmıyorum. Cuma'dan Pazar'a bu kadar yol aldıysak... Bu iş yürür gibi geliyor bana. Memo'nun günlüğüne benzetmiş bu seriyi Nihavent. Seni mi kıracağım arkadaşım, "Panço'nun günlüğü" derim ben de... Çok bilindik bir geyikle bitireyim bugünlük bari...

"Lanet olsun içimdeki hayvan sevgisine!"

Yarın köpek sahipleri ile muhabbeti yazacağım... O da ayrı bir alemmiş meğersem... Bilmediğim bir dünyaya girdim.

1 yorum:

  1. benimki köşe yastığı olsun lütfen :)evet onun senin (hatta sizin) hayatına uyum sağlasa hem senin hem de kız için daha iyi bence. Zaten onun hayatında bi düzen yokti ki şimdi ilk kez olacak..ee sıcak ev, düzenli yemek,seven bir sahibin de bir bedeli var di mii :))

    YanıtlaSil