4 Ağustos 2011 Perşembe

Puma transformer kılığında, Panço'ya karşı...

Yette bu ayrılık gayrılık deyip kızı ortaya çıkardım bugün. Ama kafesinin içinde... Getirip salonda masanın üzerine koydum. Kızın "yine mi veteriner? Gitmem, valla gitmem!" isyanları, Panço'yla burun buruna gelince
"Hele bir yaklaş bak sana neler yapıyorum cehennem yaratığı!" na dönüştü. 

Bu on dakika boyunca sinirden, korkudan tir tir titrediği anın resmidir. 


Bu da hem bana hem Panço'ya dümdüz gittiğinin... 


Panço'nun tepkisi iyiydi... Önce bir hız gidip koklamaya kalktı. Yedi zılgıtı çekildi. Zılgıtın büyüğü kızdan, "yavaş ol lan!" gibi yumuşak olanı da benden geldi. Hemen karşısına oturdu. Akabinde yere uzandı ve aynen resimdeki gibi gözlerini yukarıya devirip dikizlemeye başladı.  Yukardan da salvolar geliyor tabii... 
Ödüllendirdik anında. Kızın ödülünü odada unutmuşum tabii... ona sadece "canım, bir tanem, göz bebeğim. Sakin ol güzelim!" yaklaşımıyla teselli verdim. Yemedi! İki saat boyunca birbirleri ile geçinmelerinin ne denli gerekli ve önemli olduğunu ikna etmeye çalıştım... Ama oğlanın ani hareketleri, kızı çok sinirlendirdi... Ortalık tehditten geçilmedi. Dışarda olsaydı, Panço kötü bir terzinin eline düşmüş patiska gibi lime lime olurdu. 


İşte arada bir böyle başını kaldırıp baktığı ve gözlerini hiç ayırmadığı için büyük terbiyesizlik olarak değerlendirdik bunu ve mekanı terkettik. İki saatlik işkence yeter hepimize... Yarın bunu üç saate çıkartacağım. Ta ki, birbirlerine bakmaktan ve çemkirmekten vazgeçene kadar... Zor iş be! Kız çok kararlı kabul etmemeye... Canıma okuyacak! İçeri götürürken de Panço "Size eşlik edeyim kızlar" dediği ve kapalı bölüme davet etmediğimiz için epey zorlandık. Kız hemen kendini pikenin altına attı. Eminim hala sülalemi cilalıyordur. Ben tek başıma salona dönünce Panço kızı pek bir arandı. Ne yapmak için olduğunu Allah bilir! 
İçimizden biri bıkana kadar bu tiyatro sergilenecek. Bıkması en muhtemel olan da benim tabii... Sizi mi çekecem ulan, ne haliniz varsa görün, deyip herşeyi olduğu gibi bıkarabilirim ya da aile, pardon sürü  olma yolunda inat edebilirim. 

3 yorum:

  1. ayol ne bakış öyle... çok pis bakmış valla..ne pumaya ne pançoya (ikiside P ile başlıyomuş) doğrusu en çok sana acıyom :) memonun günlüğünden sonra bu yazılardan da bir pançonun günlüğü çıkar derim...

    YanıtlaSil
  2. bu arada bir roman niye üç-beş resim yapıyomuş bakiyim? bir romana anca bir resim veririm o kadar...zaten hocam "belki de o resimle bir ev hediye ediyosunuzdur" diyo :)

    YanıtlaSil
  3. bir resim en fazla 1 haftada yapılıyor! Suluboya... roman dediğinin en az bir yılı var... Yine de emekten sayılmıyor. ama sen de haklısın... bizim emeğimiz ucuz... Ev mev kazandırmadığı gibi, kira bile ödeyemezsin, adamı süründürür üstüne üstlük... Ayrıca dert ettiğin şeye bak! nasılsa seninkiler imzasız, kimseye hak geçmez, kimse ihya falan olmaz. Nasıl ispatlayacağız ki senin yaptığını? Ben de buralarda yazıyorum artık... nasılsa kitap falan okuyan yok. Bunlarla idare et. Bedava :))))

    YanıtlaSil