8 Eylül 2011 Perşembe

çalışmak iyidir

Kardeşim üç gün ve bir kaç saatten (hadi kahvaltı yapalım, aa, olmaz ama kahve de içelim öyle git'le uzatılan bir kaç saat) sonra gidince çok bi fena oldum. Yaşlandığımı arkasından ağlarken keşfettim, hiç hoş değildi. Ne bu duygusallık? Panço da bana katıldı yetmezmiş gibi... Havayı kokladı o garip seslerini çıkardı. Yürüyüşe çıktığımızda ikide bir arkasına baktı. Cumartesi günümüz hüzünlü geçti kısaca... Yürüyüş deyince, bize eşlik eden bu yeni eleman epey şaşırttı Panço'yu...  Beklenmedik anlarda kozalağa tekme atıp ödümüzü patlatması yetmiyormuş gibi, bir de arkamızdan gelirken  burnunu gürültülü bir biçimde silince depar attıyorduk! "Ya ne yaptım ki ben şimdi?" diye çok haklı bir soruyla bakıyordu yüzümüze masum masum. İşte bu, onu habire şaşırtan zıplatan, elemanı aranıp durdu Panço Cumartesi günü. 

İnsan ne hissediyorsa onu dibine kadar yaşamalı diye  inanlardanım.  O duyguları bir yerlere tıkıştırmak ,üstünü örtmek hiç işe yaramaz. Tozlu, küflü bir halde çıkar adamın karşısına. Hüzün mü var? Dibine kadar! Ama oraya da takılıp kalmamak gerekir. Ertesi günü o havadan çıkmaya karar verdim. Bunun tek ilacı da çalışmak. Ve uzun süredir bekleyen çiçekliği boyamak... Bahama Kartalı, mutfaktaki çiçeğe pek anlam verememişti, ama beni üstüne sıçratmamak için sesini de çıkarmamıştı. Ta ki,ben açıklayıncaya kadar... Çiçekliği boyayacağım da,ondan buraya taşıdım... "Bir an önce boyasan iyi olur,burda pek acayip duruyor" dedi. Haklı. Habire takılıyorsun koca yapraklara...  O gün akşama kadar bacakları boyandı. Önce pembe, sonra mum, sonra yeşil ve zımpara... Kararım farklıydı üstü için, bacaklar ortaya çıkınca hemen değişti... 


Ertesi gün yeni kararın peçetesiyle kitapçıya gidilip fotokopi alındı. Peçete de yapıştırabilirdim ama, o işte çok becerikli değilim. Tembel işi olanı seviyorum. Yani fotokopi alıp yapıştırmak daha az riskli.  Resmin etrafındaki eskitme sünger ponponla yapıldı. 


Pembeli bacaklar... :)


Alttaki raf...


Bacaklardaki pembeyi üstteki rafın kenarında da görüyoruz eser miktarda... ve biraz daha açık pembe... 
Nasıl olmuş? Verniğini bugün atabildim.  Mutfaktaki çiçek yarın üstüne gelecek. Vernik iyice kurusun bakalım. 
Sırada bir ayna var. Uzun zamandır elimde... Sözüm ona arkadaşlarıma düğün hediyesi olacaktı. Nerdeyse birinci yıllarını kutlayacaklar, ben hala... Söz  Yasemin, başlıyorum. Yakında sizdeyim :) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder