20 Ağustos 2011 Cumartesi

Her zaman Cesar, İlle de Cesar

Googhan'a inat! :)
Sadece ona inat değil, iki yüzlü insanlara inat! Bu ara yüzüme gülen komşuların arkamdan beni şikayet ettiklerini farkettim de... Kızgınım! Panço yüzünden. O kadar sevgi dolu ki... Kendisine seslenen olunca homurdanıp üzerine atlamaya kalkıyor. Herkesin gerçekten kendisini sevdiğini sanıyor. Safım benim. Bu homurdanmalar tehdit olarak algılanıyor. Yarından itibaren insanlara güvenmemesi gerektiğini öğreteceğim. Cesar ne yapıyorsa, tam tersini yapıp. 
"Bak oğlum, yan yan gidene yanaşma, korkudan tekme atar, bakarsan saldırdığını iddia eder. Elinden gelirse seni öldürür. Sana sırıtarak bakana aldanma, korkusunu gizlemeye çalışan ödleğin, sahtekarın tekidir. Kokla ve topukla! Bu daha tehlikeli, arkadan vurur!" 
Onlar sistemin adamıdır, herşeyi kullanırlar, dini, yasaları... Sevgiyi dillerinden düşürmezler ama tek dertleri nefretlerini gizlemeye çalışmak... İnsanlardan uzak dur. 


İnsanlardan uzak duracaksın. Saf ve temiz olan hayvanlar. Onlar yanındaysa, dünyan harikadır. 


Bu tüm duygularımı anlatıyor işte! 

Bizim oralarda bir laf var... "El el üstünde el "şey" üstünde oturmak" diye... İşte bu el el üstünde, elleri şeylerinin üzerinde oturanlar sadece laf üretirler. Hayat onlar için  takıntılarıyla  oyalanmaktır. Takıntıları da korkularından kaynaklanır. En çok da geçmişlerini ve acılarını kusarlar.  Herkesin aynı bokun içinde olmasını arzu ederler. Eğer orda değilsen, aykırısın, onların değerlerine uymuyorsan tehlikelisin. Sokak köpeği almışsan,  sefilin tekisin. Onların arasında olmana dayanamazlar. Sokaktan olan.... Topunuzun canı cehenneme!!!!


Cesar'ın takıntılı köpekler için bir uygulaması var. Onların beynini takıntılarından uzaklaştırmak için... parmağıyla dürtüyor bir yerini... Keşke insanlara da uygulanabilse bu. 
"Hşşt, çocukluğunun acılarından uzaklaş!"
"Hşşt, önyargılarını bir kenara at!"
"Hşşt, eski sevgiline kafayı takma!"
"Hşşt, anan ya da baban seni dövdüyse, sen de kendini hergün dövmeyi bırak!"
"Hşşt, sevgi böcüğü gibi sahtekarlık yapma!"
"Hşşt, salak olmaktan vazgeç!"
"Hşşt, insanın dünyadaki tek varlık olduğunu düşünmekten vazgeç!"
"Hşşşt, tanrıyı oynamaktan vazgeç!"
Takıntıları oltalar gibi insanların. Bir ucunda kendileri var, diğer ucunda kendileri hakkında inançları. kimse o oltayı çekip ne tuttuğuna bakmıyor. Oltanın ucuna takılmış o cesedi çekiştirip duruyor ve onun balık olduğunu varsayıyor. 
Oltanın ucundaki bütün cesetlere mezarda yüzleşecekler! Umarım. 


3 yorum:

  1. Amanın!Seni bu kadar çok kızdırdılar ha?

    YanıtlaSil
  2. Yolumdan saptırdılar da ondan Googhan :) Şamata bir yazı olacaktı, ama tepemin tası atınca ortaya cehenemin kaynayan kazanları çıktı... Eh kurunun yanında sen de gittin. Ama dikkatini çekerim, ilk amaca bağlı olarak tek gülücük sana gönderildi. Cesar'la ve köpeklerle uğraştığın için azıcık da olsa, o kazana batıp çıkmayı hakettin. Kontrolün sen de olmasından korkmayı bırak, el frenini de senden kurtulsun :))

    Dürüst olmayan her insan beni bundan daha da fazla kızdırıyor Ali. Korkuyorlarsa, köpeğe sırnaşmasınlar. Tanıdık görünmek için sesleniyorlar herhalde... Hayvan da sevildiğini sanıyor. İlgi gösteriyor. Hangisi sevgiden söz etmeyi hakediyor sence?

    YanıtlaSil
  3. Sevgili cadım
    insanlara olan bu iyi duyguların gözlerimi yaşarttı, yeni bişi değil bu tatlı cadım zaten biliyoruz beş para etmez boktan yaratıklar olduğumuzu sen canını sıkma, riyakar komşuların ve diğerlerinden kendini ve kocaman aileni uzak tut öpücükler...

    YanıtlaSil