18 Aralık 2012 Salı

Ateş Kaptan büyüyor...

Evet, geldiği zaman avuç kadar olan yaratık büyüyor. Akıllanacağına daha da delirdi... 
Geçen gün yarısı kuruyan Benjaminin yapraklı kısımları bari ışığı görsün diye saksıyı çevirdim ve belediye tuvaletine döndüğünü farkettim. Ne çok boku varmış hazretin?
Kendi kumuna da bir çuval yapıyor hergün temizliyorum... Meğer yarısını da saksıya bırakıyormuş.
Oraya hamle yaptığı her seferinde üzerine gazeteyle yürüdüm, savaş naraları attım, terliğimi füze yerine kullandım... "Lan ben bu oyunu çok sevdim" deyip odanın içinde dört dönüp yeniden taarruzda bulundu. 
Ne yapsam diye kafayı yemek üzereyken Erkan kedi savar çubukları çıkardı önüme... 
Hemen gelinde iki tane saplandı saksıya... 
Ve sotada beklendi... Hadi git şimdi de göreyim!


Gitti. Tabii ki gitti. "Ana! Ben niye buraya giremiyorum yahu? Burda bir şey var" deyip kalakaldı. 
Saksının içindeki pamuklu çubuklara hemen uyandı. 


Farklılık o çubuklardı, giremedi. Ben keyiften dört köşe... Hadi girsene... Gir de sıç oraya diye kışkırtıyorum falan... O gün gitti kumuna yaptı. Arada gidip saksıyı yine yoklamaktan vazgeçmedi... Hihihihi...
Ama bu kıkırdamalarım ertesi günü Hiiiiii!!!! ye dönüştü.
Herif yine gidip yaptı yahu!
Çubuğu da söküp attı... 
Pes etmek yok!
O pes demiyorsa ben de demem!
Gidip Sprey alındı... Hem çiş kokusunu yok ediyormuş hem de kovuyormuş.
Sonuç???
24 saat!
Sabah kalktığımda boklar bana bakıyordu yine saksıdan!
Pes etmek yok!
Bin yıllık kolonya ne güne duruyor.
Saksıyı yıkadım kolonyayla...
Ev, otobüste kolonya servisi yapılmışa döndü! 
Ve ben kolonyadan nefret ederim.!!!!
Bu ceza değil de ne?
O yine devam etti. Saldırılarına... 
Gidip kolonyanın spreylisini aldım. 
Üstüne bile sıktım. 
Sonuç?
"Koltuk altıma da sık! Güzel kokuyormuş!" 
Ben pes ettim!
Benjamin ölecek. Bu kesin.
Ya da Ateş Kaptan'ı oraya gömerim, gübre olur.


Bu gördüğünüz balkon kapımın demiri... bir zamanlar kapıdaydı... 
Apartman yıkılacak ya... Tamir isteyen yerlere aldırmıyoruz pek... Nasılsa bahara boşaltacağız.
Kapının menteşeleri de çürümüştü... Bir tanesi arada bir koyveriyordu kendini, kaldırıp oturtuyordum eski yerine... idare ediyordu... Ateş gelene kadar... Geçen gün hava güneşli... açtım kapıları, Panço balkona 
yerleşti, ateş de kıvılcımlandı tabii... koştur oraya, koştur buraya... Bir baktım demir kapıya tırmanıyor...
O arada  ben de boya işleriyle uğraşıyorum. Önümdeki işe döndüm ki bir kıyamet koptu. 
Demir kapı paldır küldür iniyor aşağıya... Amanın Panço! demeye kalmadı... 
Önümden yıldırım gibi geçti Ateş Kaptan! Toz!
Balkona çıktım, Panço Soluk soluğa kalmış, telaşlanmış... Ama neyse ki üzerine düşmemiş kapı. Küçük bir masa vardı, üzerine mozaik yaptığım. Kapıyı tutmuş... 


Düşerken tutmuştu kapıyı, şimdi de tutuyor duvar dibinde... 


Tabii ki mozaikler döküldü... Toplandı... Bir ara tamir edilecek... 
Ettiğim küfürleri buraya yazamam... 


Bir başka marifeti... astar boyası yapılmış çanağı üç parça yaptı!


İki kişilik kanepenin alt yastıklarını yoldu!


Boyamaya hazırlandığım çekmecenin içine yerleşti! 
En katlanılır hali de buydu zaten! 

Akabinde su kavanozunu döktü! Boyalı suları... 
Panço'nun suyuna dokunmuyor diyordum, onu dökmeyi de becerdi...
En son kendi şelalesini devirdi... Evde su içinde kalmamış yer yok!
Yaşlı kızıma özel servis yapıyorum, susuz kalmasın diye... Elimde tutup içiriyorum suyunu.
Gördüğü an koyup geliyor ve kaseye vuruyor! 
Lucifer'in torunu kesildi başımıza!

Ben bu salağın biletini çoktan kestim de... Baharı bekliyorum. 
Kışın sokağa atmaya kıyamıyorum. 
Baharda azacak, kızların peşine düşecek... ve şanslıysam bir daha eve gelmeyecek!
Gelirse bile uyuyup yine gidecek... Ah Tanrım! Nerde o günler?
Bence bunu anası tuttu ensesinden, bıraktı bir köşeye... 
Diğer çocuklarını bunun hışmından kurtarmak için...
Mutluluk geni olmadığını şıp diye anlamıştır o. 
Ron ronu olmayan bir kedi!

Yaramaz kedi severim diyen varsa... 
Kırmızı kurdeleyle süslerim valla! 




17 yorum:

  1. bi gün sokağa dönerse güvenli ortam,iyi bakım, sağlıklı beslenme,sevgi,şefkat,oyun vs.nin kıymetini bilmediği için diğer kedilerden dayak yiyecek :)))

    YanıtlaSil
  2. Oh canıma değsin! :))) kıymetimi anlasın bok suratlı... Bugünkü marifeti kızımın su kabı ve koca bir vazoyu seksen parçaya ayırmak oldu. Dikkatini çekerim, kapalı kapıyı açıp kızımın kabına ulaştı... gitmez o ya... Gitmez! Boşanılamayan tutturuklu erkek gibi olacak o başıma... gitmesin diye gözünün içine baktığın terkeder ya... bu tam tersi olacak!

    YanıtlaSil
  3. Hata üzgünüm ama sizde. Benim de bir kedim var ve bir de kedi bakımı ve psikolojisi kitaplarım. Bu benim ilk kedim ve evde bütün bunların yanında kedisiyle 10 yıl papaz durumda yaşamış sonra hem kocayı hem de kediyi atacak kadar delirmişm bir ablam :) Sonuç: evde asla kedi istemeyen ablam bile şapka çıkarmış durumda ve kedi eve yerleşti. nasıl mı?
    1. önce ne yapın edin ergenliğe geldiğinde kısırlaştırın. Bizim 100 yıllık lamba ilk 10 günde mefta oldu :) yani hasarlar bir tek sizde değil. (lamba ile birlikte uçan 100 yıllık ayna nasıl kırılmadı bilmiyorum ama aklıma ilk olarak sevgili aile yadigarları değilde "ah kedicik!" ünlemi geldiğinde evde kalacağı belli oldu  Kısırlaştıktan sonar sorunların 90% davranış terapisi gerektiriyor. Kediye değil SİZE! Lütfen kırılmayın ben de aynı terapiyi hem ablama hem de kendime uyguladım. İşe yarıyor.

    YanıtlaSil
  4. 2. ilk olarak benjamini başka saksıya aktarın. O saksıyı da toprağı ile birlikte kedinize hediye edin. İçine biraz da kedi otu dikerseniz mekanını cennet edersiniz.
    3. İstemediğiniz bir davranışı asla azarlayarak düzeltmeyin. Gazete de geçici çözüm çünkü kediler şöyle düşünüyor: hele bi gitsin ben yapacağımı yaparım !! ve tabii siz elbette saksı çiçeği olmadığınızdan saksının yanından uzaklaştığınız oluyordur. Azar gibi yöntemler yerine bırakın bu işi kedi tanrısı halletsin Kedi tanrısı mı?? Evin muhtelif yerlerine saklayacağınız su spreyleri ve biraz el çabukluğu. İstemediğiniz bir yere çıkınca çaktırmadan suyu fısfıslayın. Yanlız sizin yaptığınızı anlamamalı. Çok akıllılar ve bu iş gerçekten beceri istiyor. Bütün ev halkı onu istenmeyen bölgede görünce nereden geldiği belli olmayan suyu arkadaşa fısfıslamalı. Sonuç: Bak şu tanrının işine bu bölge hep ıslak. Iyisi mi ben buradan uzak durayım !! Ta taaa! Kediler sizin gideceğinizi bilir ama ıslak su tanrısı spreyler heryerdedir 

    YanıtlaSil
  5. 4. 3 numaralı yöntem yaramadı mı!! Ebayden 3 -4 voltluk elektrik şoku veren plastik kedi savar pedlerinden ısmarlayın ve çıkmasını istemediğiniz her yere yerleştirin. Masa üstü, mutfak tezgahı vs. Arkadaşım kedi her ziyaretinde ufak ufak çarpılacak. Bak şu tanrının işine. Ne kadar rahatsız bir yer burası yahu.
    5. Kırtasiyeden şu A4 koydukları kutulardan alın. Kediler karton ile aşk yaşar ve zar zor sığıştıkları karton kutulara taparlar. Sizin kutuda özgürlüğüne kavuşur.
    6. Sonuçta eve bir kedi aldınız ve her kedinin huyu suyu farklıdır ama hepsi oyun ister. Lazer, kedi oltası vb ile akşamları evde dört döndürün. 15-20 dk enerjileri biter ve rahatlarlar. Sonra gelsin koca bir öğün akşam yemeği. Görün bakın avlanacak hal kalmış mı yoksa kıvrılıp uyuyacak yer mi arıyo!!...Ben artık işi otomata bağladım. Bilgisayarımda oynarken gazete okurken bir elim veya ayağım kediyi benden bağımsız oynatıyor.

    YanıtlaSil
  6. 7. Odam kedilerin bayıldığı kağıt kurdele ahşap boyama ıvır zıvırı ile dolu ve bu oda aynı zamanda kedimizin de odası. En azından gündüz vakti. Ne de olsa horul horul uyuyo ya da hali olmuyo azacak (kediler gün doğumu ve gün batımı azar kudurur ve avlanmak ister! Doğanın emri) Geceleri arkadaş antrede kendi yatağında yatıyor. Yerini eve ilk geldiğinde kendi seçti ve ben yer seçiminde onunla asla inatlaşmam. Kediler evin en rahat köşesini bulma konusunda profesyoneldir. Bu konuda patron odur. Ne derse o olur. Gece antrede yattığı sürece sorun yok. Bir tek portmantoya uzun paltolarımı asılı bırakmıyorum. Henüz olmadı ama paltonun eteğinden doğruca tavana tırmanma belirtileri gösteriyo arkadaş ve bizim portmanto yıkılmaya çok müsait. Bela geliyorum diyoooo. Görmek te bize kalmış  Antre yerine siz de onu banyoda yatırabilirsiniz. Bir defalığına giyilmiş bir kıyafetinizi ilk zamanlar yanına bırakırsanız arkadaş daha az üzülecek ve sizi de daha az üzecektir.

    YanıtlaSil
  7. 8. Geceleri sizden ayrı yatmaya alıştırmak benim için kolaydı çünkü geldiği gün acımadım ve asla geri adım atmadım. Bu sizin için daha uzun bir süreç yine de neden olmasın. İşin sırrı azim ve tutarlılık. Sadece sizin değil komşularınızında sabrına ihtiyaç var. Bizimki antrede yatacağını ve başka şansı olmadığını 1 ayda öğrendi. Daha da hızlı olacaktı ama ablam her miyavlayışında yatak odasının kapısını açıp kediyi içeri aldı. Tabii gecenin bir vakti bir kedi ayak parmaklarınızı avlıyorsa uykunuzdan dehşetle uyanıp kediyi antreye şutluyorsunuz ama bir kere odaya girebileceğini öğrenen kediyi ikna etmek daha zor oluyor. Bu odaya aldım, odadan attım işini bir gecede 3 kere yaparsanız antik vazonuz ve aynanız havada taklalar atıp depremi aratmayan bir sarsıntıyla bütün apartmanı ayağa kaldırabiliyoooo… Komşularımı çooook seviyorum. Bir kere bile ne bu böyle demediler. Sorun yok olur böyle şeyler dediler çünkü evdeki çocukları bizim kediyi aratmıyo. Eh ben de çocukların zıplamasından ev sarsılırken ne şirin sesler diyerek iltifatı eksik etmiyorum. Neyse 1 ay geceleri kediye sus demek için bile odanızın kapısını açmayın. Kulak tıkacı alın ve zıbarın yatın. Arada kedinizin gırtlaklandığını bile zannedeceğiniz çığlıklar çıkacaktır önemli değil. Eğer güvende olduğundan eminseniz mışıl mışıl uyuyun. Ben bunu kulak tıkaçsız bile yapıyorum, yaptım (1 ay boyunca). Odadan çıkıp azarlarsanız bilinki kaybettiniz geçmiş ossun baştan başlayacaksınız. Sonuç: Banyoda yapacak sınırlı şey var (tabii diş fırçalarınızı ve ıvır zıvırı dolap içinde tutun demeye gerek yok. Deterjanlarınızı da !!!) Yatıp uyuyacak o kadar. Gece tuvalete kalkmanızda sakınca yok yüzüne bakmayın sevmeyin hiçbirşekilde iletişim kurmayın. Bir kediye en iyi tepki tepkisizliktir!!!!!!!!!!!!..............

    YanıtlaSil
  8. 9. eski çoraplarınızı içiçe geçirip düğüm yapın ve önlerine atın. Süper bi oyuncaktır ve iyice tepilip dağılana kadar sizi uzun süre idare eder.
    10. Ufak tefek kırdıklarında azarlamayın. Bilinki isteyerek yapmıyor ve kedilerin hafızası 5 dakikadır. Yani dünyayı yıksalar ilk 2 dakika içinde azarlama şansınız olmadıysa kendinize bir kahve yapıp sakinleşmeye çalışın çünkü kedimiz bu korkunç azarı niye işittiğini anlamayacak ve bu azarların sıklığı onu sinirli, uyuz ve kıl bir kedi yapacaktır. Sonuç: siz de sinirli, uyuz ve kıl olacaksınız. Ve dünyanızın geri kalanı da muhtemelen büyük bir gümbürtüyle başınıza inecek. Elinizdeki hasarı kabullenin ve kedinize sevgi gösterin. Ama kabahatini o anda farkederseniz sert bir ses tonu bile kedinize azar gibi gelecektir. Kızgın bir tonla azarlayın ve 15 dakika suratına bile bakmayın. Hatta suratına kesinlikle bakmayın. Sonra küslüğü uzatmadan gidip elinizi uzatabilirsiniz. Amaç hayvanın canını okumak değil!!!
    11. Bu arada bir kedi bir sorun demektir. 2 kedi sorunlar dörtle çarpılacak demektir. Benim 1 kedim var. 2-3-4 kedide bol bol kedi kitapları tavsiye ederim. İnternette ingilizce de çok detaylı bilgi bulunuyor. Artık türkçede kitapçılarda görüyorum. Şiddetle tavsiye ederim. Hala sorun varssaa lütfen gelip kapımı tekmeleyin. Müstahakımdır !! 

    YanıtlaSil
  9. Neyse üzülmeyin sadece kudurmuş bi kediciğiniz var. Birkaç yıla kalmaz melek olur :) Siz benim gibi blog okuyucularını napacaksınız. 11 maddelik kabusname gibi yazmışım valla. Üzgünüm :D

    YanıtlaSil
  10. Doğrusu ya gençliğime sığınmak isterdim. Ne de olsa bir sürü yorumunda haklısın  Emme velakin kırkını aşmış durumdaki bir şaşkın olarak derste almıyorum. Anlayacağın bendeki durum çok rezilane
    Hassasiyetim doğru ve blogununuzda her bir yeri okumadığımda. Yine de kedilerle olan tecrübenizi, el sanatlarına karşı merakınızı ve inatçılığınızı! ve dikbaşlılığınızı! sezmek için insanların sayfalar dolusu yazısını okumaya gerek yok. Bunların aslında akıllı ve iyi bir kalbi sakladığını da bilmek için alim olmaya gerek yok. Özellikle de yıllarca insanlarla uğraştıysanız. Yine de bunu ukalalık ve çok bilmişlik olarak yazmadığımı bilmenizi isterim.

    YanıtlaSil
  11. Hep en kayırdıklarım bu dikbaşlı ve huysuzlarım olmuştur çünkü doğaları gereği farklı olamazlar ve kendileri gibisine denk geldiklerinde aşk yaşarlar (kavgaların altında gizli saklı emme velakin kanlı! Tanıdık geldi mi bilmem ), benim gibilere denk geldiler mi ne olurlar işte onu bilemiyorum. Birkaç tanesi öldürmeye kıyamadı hala arada ararlar beni. İki mücaledeci kişilik ise kendi aralarında çözerler meselelerini, karışmamak lazımdı…. Diyeceğim ama kolonya meselesini okuyunca duruyorum. Kan tutuyoda beni elimde değil  Ablamın kedisi bir erkek siyam ve kısırlaştırılmak yerine bir harem kurulmuştu arkadaşa ve sizin oğlanı aratacak inatta bir zattı kendileri. Buzdolabına işemek, gecede 10 defa tuvalet temizletmek, müzik setinin kolonlarını ablamın eşinin hassas noktası olarak bellemek ve belletmek, bana geldiğinde de yatağıma etmek bunların herhalde ufak ve tefek kısmı. Ancak özellikle siyamlar tek yapamaz ve sevgili ablam da geç saatlere kadar çalışıp gece evde beyefendinin cinnetinin sonuçlarıyla uğraşırken beni bütün bu karalamalara sevk eden KOLONYA meselesini uygulardı. Çok dokundu valla. Zamanında ablamın kedisi buna maruz kalırken ben yırtınıp duruyordum. Küçük kardeş ve kedi bilmez tanımaz olarak hiç lafım dinlenmediğinden araya sizden tecrübeli olmasın kedi uzmanı bir arkadaşımı dahil etmeye bile çalıştım. O da sizden pek farklı değil. Belki sayı ama bir saatten sonra ne önemi var. En son evde 30 kedi , bahçede de bir o kadar. Eh bi de benim bu arkadaşıma deli diyen veteriner var. Gerçi ben de 25 tane bakıyorum diyerek kendi kendine geri adım atmak zorunda kaldı ya. Neyse niye bunları anlatıyorum çünkü sadece bir kediye bakınca adam yerine konmuyorum ya zıplayıp zıplayıp kendimi duyurmaya çabalayıp “kolonya olmaz! kolonya olmaz!” demek istiyorum. Yani inatlaşın inatlaşın da başka bir yöntem olsa ne olur diyoruuuuummmmm! Ben çoook kötüüü oluyoruuum! Kolonya işkence yöntemlerine girer. Bunu anlamak içinde 1 tek kedi beslemeye bile gerek yok. Kedili kuzenimin yöntemi de işe yaramıştı. Kedisinin gözününiçine bakabaka gitti o da kedinin tuvaletine işedi ve sorun sonsuza kadar çözülmüş görünüyooooo… Sizin kavgada da eşitlik yok. Evden postalanacak olan sonuçta şu hırbo kedi Ateş Kaptan. Bunu da ben söylüyorum. Hala kediyi tutup ta ilaç sıkmakta son derece beceriksiz olan ben. Sizin bildiklerinizin onda birini bilmeyen ben. KOLONYA OLMASIN LÜTFEN! Diyom. Başka bişey demiyom diyemiyom. Bi de SOKAĞA ATMAKTAN BAŞKA BİR ÇARE BULUN NOLUR! Diyom. EEEE dayanamıyom  Bütün bunlar da bi organik tavuk ararken beslenme yazınız falan derkene bu yazınıza da denk gelip dayanamadığımdan yaşıyom. Ne len bu. Ezik büzük olduk  madem sorunlar da devam ediyor , Adres İstanbul. Tamamı için banuorenk@gmail.com a başvurunuz. Gelip te bir kahvemi çayımı içmeyen namussuz.
    Aha böbrekleri çalışmayan güzelin suyuna başka çareler bulmaya çalışmak lazım çünkü meselenin ciddiyetini kendi babam böbrek yetmezliğinden öldüğü için biliyorum ve hala veterinerde böbrek yetmezliği kedilere denk geldikçe içim bulanıyor.

    YanıtlaSil
  12. Yazımda denk geldiğiniz bazı kareler gülen surattır. Bu son bölümdekiler yazıkki ağlayan cinsinden. neyse şekerli mi şekersiz mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ayyy öğretmensin değil mi? Tarzından belliydi zaten... hevesinden de... Yarım meslektaş sayılırız... ben yapmadım... yapamam dedim. Ben ayrımcıyım... salağa tahammül edemiyorum. Öğretmen senin gibi olmalı işte. Tuttu mu bırakmaz! (Sıçtık) O kadar zıplama bi de... başım döner. telaş etmene gerek yok! Yahu kolonyayı kedinin üstüne sıkmıyorum ki ben? uzaktan hani parfüm sıkar bazı kokoşlar sonra havadaki o partiküllerin arasından geçerler ya... o hesap... asıl sıkılan yer saksı... onda bile toprağa değdirmiyorum. Alkolik olacak benjamin. Onun da nara atıp evde dolanmasını istemem! Otursun oturduğu yerde.
      Evden atmaya gelince... karar onun... ben bırakırım baharda sokağa (gidişata bakarsam, daha önce çıkacak, çünkü geçen gün pelüş domuzu becermeye çalışıyordu) dönerse eh... dönmezse, düğün bayram:))) başka bir yol??? Panço'ya arada bir "ye şunu" diyorum ama... belki :P

      Sil
    2. veee eveeeet.... en ukalasından en bilmişinden kabusname dolusu :) Ben öğrencilerin "sus" yada "saçmalama hocam" diyebildikleri cinstenim ve hala okullara alerjiğim. naparsın :) kareler hala gülen surat. Eh üstüne sıkmadığına sevindim benim ablam o kadar dengeli olamıyodu. baksana sadece kedide değil ben de de travma yaratmış . gülecem gülemiyom . hepsi kare oluyo. sen bi sırıtış hayal et, idareten. benim sokakta baktığım bir yaşlarında bölgeyi terketti. yazık ki iktidar mücadelesine tanık oldum. Artık göremiyorum. sert ve kuvvetli bir kedi olacak. canı çok yandı. canını yakanlar sadece kediler değil. 2 köpeği olan bi adam sabahları köpeklerini bizim kediye saldırtıyormuş. yakala parçala misali. Kapıcımızdan biliyorum. sokakta özgürlük değil cehennem var. Kediler ne olursa olsun bildik ortam isterler ve hep dönüp sığınacak ev dedikleri bi yer lazım. Tuvaletini eve yapıyor çünkü kokusunu bırakmak için en güvenli yer olarak sizin evi görüyo. (ansiklopedik değil kendi üretimim bi düşünce diyom. ama kesin ansiklopedide vardır yoksa eklesinler diye önerecem.) gördüğün gibi çok bilmişlikten muzdarip sana musallat oldum. yazıktır ama garibana. dönmesine bırakma. sende ondan daha fazla farkındalık var istanbulda manyak dolu değil deme şimdi de.!

      Sil
  13. Bu arada bi Mina lafı gördüm. Mina bi Köpekse bi fotoğraf rica edicam. kendisiyle tanışma ihtimalimiz olmuş olabilir mi!!!!! ????............

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pitbul kırması... dişi... olabilir mi?

      Sil
    2. yok olmadı :) beyaz olmalıydı! neyse bu etti ikinci Mina bir an şoka girmiştim :)

      Sil