3 Ocak 2012 Salı

veeee 2012!

Başlangıç hiç fena değildi. Hayallerimin gerçekleştiğini gördüm, yaşadım! Pumakılıklı ve Panço ile aynı yerde, hep birlikte girdik yeni yıla... Gecenin bir anında sol elimin altında kızımın, sağ elimde oğlumun kafası vardı! O anın keyfini beynime kazıdım. Müthişti. Panço hemen yanıbaşımda yerde yatıyordu, kız da diğer yanımda kanepenin üstünde, oğlan ne zaman ayağa kalkıp ona bir bakış atsa kalan son iki dişini göstererek tehdit ediyordu ama... olsun! Oğlan aldırmadı. Nedenini gecenin sonunda öğrendim. Meğer hep kapalı olan mekan açılınca içeri dalmış ve kızın kuru mamalarını, konservesinden de kalanları yalamış yutmuş. Tabaklar pırıl pırıldı.


Kızım bu resimdekine benziyor.  
İnternette yayınlanan hayvan resimlerini aşırmakta üstüme yok! Sanatçısını da anında unuttum. co.uk bağlantısından ingiltere olduğunu gördüm bir tek... çok da umursamadım, çünkü kedi şahane! Aynı küstah bakışlar... aynı dediğim dedik çaldığım düdük hali... Kızımı temsilen böyle güzel bir resim bulunca oğlum mahzun kalmasın diye hemen benzerini aramaya başladım. Gerçi benimki çakma kurt... Ama nasıl bulayım Anadolu kurdu kılıklısını... 


Buldum! 
Aynı surat, aynı ense... Allahtan kıçını göstermiyor resim. Alman kurt köpeklerinin kıçı yere yakın ya... Panço tempralaşmışı... Üstelik bir kuyruk var, sanki tilki... 

Ertesi günü oğluma bir kez daha hayran kaldım. Akşamüstü gezisinde bir garip yaratıkla karşılaştık. Sokak köpeği desem değil, küpesi yok... Sahipli desem, hiç alakası yok. Suratında deriler görünüyor. Uyuz mu, hırpalanmış mı anlayamadım. Benimkini gördü gözünü dikti ve dosdoğru geldi. Aha! Tam benimkinin kalemi! Ortalığı ayağa kaldırdık. Hrr. Hav! Yok bana mısın demiyor yaratık. İlla koklayacak! Gözleri de bir tuhaf! Görmediğinden bile kuşkulandım bir ara... Çünkü elimi kolumu sallıyorum, "Git lan burdan!" diye bağırıyorum. Bir kez olsun bana bakmadı! 
Oğlandan başkasını gözü görmüyor. O da istemiyor. 
Başımızdan atamadık, birlikte yürüdük. Oyun istiyormuş meğerse...
Tam adamını buldu. Oğlana zehir oldu dönüş yolu çünkü habire onu üstüne gelmesin diye engelledi. İşin en güzel ve beni kendine hayran bırakan yanı ise, asla ısırmaya, zarar vermeye kalkmadı, sesiyle, vücuduyla belli etti kızgınlığını... Bİzim önümüze geçti bir ara, biz eve girdik. Farkına bile varmadı. Sonra ince bir sızlanma, ağlama sesi gibi bir şey duydum. Galiba ses telleri de kötüydü garibin. Kestirmiş olabilirler. Ya kaçtı ya sokağa bırakıldı... Ondan kurtulmak için onca çabaladıktan sonra, aklımdan çıkmaz oldu. Hayy ....! 
İkide bir pencereye gidip sokağı kontrol ettim ama, bir daha görmedim. Peşine takılacak birini bulmuştur belki. Uzun sarı tüylü, bakımlı olsa çok güzel olacak bir hayvandı aslında. 
Ulan şu parasızlığın gözü çıksın!
Onu alıp veterinere götürmek, baktırmak ve bir yuva bulmak mümkün... ama... ama... Pofff! Kimse bedava bakmıyor sokak hayvanına. 
Yeni yılın ilk günü peşime, pardon Panço'nun peşine bir köpek takılması manidardı. 
Geçen yıldan beri kısmetim köpekten yana demek ki.

Ve... gece bir önceki gecenin zaferine güvenip kızımı yine salona getirdim ve boyumun ölçüsünü aldım... İki taraf ta mutlu olmadı. Yeni yıl için özel bir tavırmış gösterdikleri. Ya da hani sahibinin enerjisi durumu falan var ya... Ben yarım şişe şarap kafası ve enerjisi yapmadan bir daha bunları bir araya getiremeyeceğim demek bu. 
Kız odalara kapandı yine, oğlan kapı açılsın da gireyim şu kuru mamaların hesabını göreyim derdinde... 
Bana gelince... alkolik mi olsam barış içinde yaşamak için diye deriiin derin düşünüyorum. 

1 yorum:

  1. bi kadeh sana birer kadehte oğlanla kızın mama tasına bak nasıl güllük gülüstanlık herşey :))

    YanıtlaSil