16 Ekim 2012 Salı

Bir Dostumuzu Kaybettik...


Cody

O bizim yürüyüşlerimizde tanıştığımız ilk arkadaşımızdı. 
Benim sokak iti, Panço kimliğiyle ve benim gibi bir cahille ilk sabah-akşam yürüyüşlerine başladığında eve giden köşeyi döndüğümüzde burun buruna gelmişlerdi Cody'le... 
Yüreğim ağzıma gelmişti. 
Benim koca oğlanın küçük köpeklere nasıl davrandığını bilmiyordum. Heyecanlıydı. Ödümü patlatıyordu.
Neden sonra öğrendim ki, aslında heyecanlı olan bendim, Panço'da beni yansıtıyormuş. 
Cody,  beni eğitmiş oldu yani. 
Sonraki günlerde karşılaştığımızda Panço yine heyecanla koşturuyordu yanına. Koklaşıp ayrılıyorlardı. Bu karşılaşmalarda kötü bir şey olmadığını gördükçe ben sakinleştim... Panço da sakinleşti... 
Köpekler sosyal hayvanlarmış. 
Yıllarca kedilerle yaşayan benim gibi asosyal biri için tam bir şoktu bu tabii...
Yeri gelir, haftada bir gün çıkardım evden...
Yani hayatım Panço'dan önce, Panço'dan sonra denebilecek bir milada kavuştu. 
Gerekli miydi böyle bir milat?
Koca herife bakıyorum. Evet be!
İyi ki geldi diyorum. 
Onunla ben de sosyalleştim. 
Sadece Cody'yle ahbap olmadık tabii ki... Onun "bakıcılarıyla" da tanıştık;  Adnan ve Nalan'la... 
Cody'yi en çok  Adnan'la gördük. Nalan'la karşılaşmalarımız ise daha eğlenceliydi...
Çünkü onu korkutmayı başarıyorduk. Tüm dikkatini ağır aksak yürüyen Cody'ye vermiş oluyordu ve Panço, heyecanlı, soluk soluğa yanına gelinceye kadar farketmiyordu. 
Aradan bir yıl geçtikten sonra Nalan,  Panço'nun tasmasını tutup fotoğraf bile çektirdi :) 

Cody... Kalbi tekliyordu. İlaçları yurt dışından geliyordu... Bizim beş dakika da yürüdüğümüz yolu o yirmi dakikada yürüyordu... Yaşlılıktan mı? Hastalıktan mı? Hayır.  İşine öyle geldiğinden... 
Dişi köpekle karşılaştığında üç yaşında delikanlı oluyordu birden! 
Güzeller güzeli Rotweiler Sara'yı gördüğünde İtalyan çapkınlarından beter hale geliyordu.
Sara'nın vücut çalımıyla yere yuvarlansa bile... 
Nefes nefese kalsa bile... 
O güzelim dişiden uzaklaştığında birden hasta olduğu, yaşlı olduğu ve yavaş yürümesi gerektiğini hatırlıyordu... 
Bu müthiş gösterisiyle hepimizi gülmekten gebertiyordu ama,  sıkı bir hayat dersi  de veriyordu... 

Ekip ruhunu iyi bilen bilge Cody... 
Panço'nun gıcık olduğu köpeğe onunla birlikte posta koyan...
Çocukların "hangisi daha korkutucu?" seçmelerini onları kovalayarak boşa çıkaran...
Pembe dili o bembeyaz tüylerinin arasından sarkarken, takvim güzeli gibi görünen...
Mavi hırkasıyla nazar boncuğu gibi dolaşan dostumuz...
Gitti. 

Senin yokluğunu en az "ailen" kadar hissediyoruz. 

Ve seni hep köşe başında bizimle uzun bir cadde turuna mı yoksa eve mi diye babanla bakıştığın o anda hatırlayacağız. O bir adım attığında sen de atmıştın. Ama yine durup bakışmıştınız. Sonra ikinci adım; yine birlikte... Ve sonra hep birlikte yürüyüş... 

Panço bir tek seninle mehter takımı yürüyüşüne katlanıyordu biliyor musun? 

Hoşçakal dost!
Bana öğrettiklerin ve Panço'yla olan dostluğun için teşekkürler!



10 yorum:

  1. Aynı benim oğluşum gibi bakmış :( Çok üzüldüm,Sabır diliyorum hem size hem ailesine:(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sağol Asabi :) sevgileri acılarından büyük olsun :)

      Sil
  2. canım benim melekmi oldun sen.. Allahım yavrularımıza uzun ömürler versin gerçekten kaybetmek çok zor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. uzun ve sağlıklı olsun... kalan olmadığına göre, gidişleri de sevgiyle huzurla olsun diyelim...

      Sil
  3. :( güle güle arkadaşım,huzurla uyu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Kömür. Bütün günlerin ailenle, neşeli ve sağlıklı olsun kardeş :)

      Sil
  4. Ooo çok üzüldüm.. Ailesine ve size sabır diliyorum. Böyle bir dostu kaybetme acısını çok çok iyi biliyorum.. Başsağlığı diliyorum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol Miyav... Kaybetmek zor ama... iyi ki hayatımızı şenlendiriyorlar :) kısa da olsa...

      Sil
  5. kayıbı üzücü olsa da güzel bir yazı ile anıldığı için şanslı cody..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. asıl şans onu tanımaktı Nihavent'im... Böyle bir dost, dostlar başına diyorum... sana da emeklilikten sonra diliyorum :)

      Sil