14 Haziran 2011 Salı

moruk kedinin maceraları :)


Kedim dişini kendi kendine çıkarttı, düşürdü, söktü... Ne denir ki bu duruma? Fırça faslı sırasında koltuğun üstüne buldum dişi. Aylardır çekti bu dişin acısını. Kökünü gördüğümde faltaşı gibi açıldı gözlerim. Ben bunu çekmeliyim dedim. Siyah fon olarak bulduğum kitap cuk oturdu bence bu temaya... Böyle bir dişle yaşadığınızı ve kendi kendine düşmesini beklediğinizi düşünsenize... En uygun kelime, kurtuldu! Kedim bu çürük dişten kurtuldu! Dişinden dolayı acı çektiğinden hep kuşkulandım ama, veterinerler diş taşı dediler. yemeklerine kattığım yosunlar da zaten bir yıl önce çıktı piyasaya... geride kalan 14 yılı temizlemeye yetmiyordu. Narkoz veremedikleri için hiç biri temizlemeye yanaşmadı. Sadece bir veteriner, Mustafa Tümer, eline kerpeteni alıp (belki daha fiyakalı bir ismi vardır o aletin ama, halk arasında adı  bildiğiniz kerpeten işte) yan tarafta şile'nin kayrak taşına benzeyen kitleleri tıkır tıkır kırdı. Oh kurtuldu derken hala ağzını sağa sola eğip diliyle bir şeyler yapıyordu. Meğer dişini halletmeye çalışıyormuş... Halletti. :)



Artık böyle keyifli kızım. Benim Pumakılıklı' m. Lazer oyuncağının tadını çıkartmaya başladı... Kırmızı noktaya saldırıyor artık :) Yeniden cilveler yapıyor. Ve en önemlisi.... Ağzı kokmuyor :) Bu arada ikinci mucize gerçekleşti...  Rastlantı sonucu...  Büyük keşiflerde olduğu gibi... Sardunyanın yarı solmuş çiçeklerini kopardığımda atmaya kıyamadım yarı canlı olanları küçük bir kasede suya koydum.  Sabah hepsini yerde buldum. (Ne halt ederse gece yapıyor. Sabırlı da... çünkü ben en erken sabah 4 de yatarım)
Kasedeki su da yarıya inmişti. Aaa! Suyu içmiş! Oysa her moruk kedi gibi su içmeme sorunu vardı. Mamasının yanında su olmasına rağmen. Ben de yaş mamasına birazcık su katıyordum, böbreklerini kurtaralım diye... Kabın içinde bir tane çiçek kalmıştı. Eliyle ona dokunup sonra içiyordu suyu. Onu izlerken sorunu anladım. Kızım suyu görmüyordu. Kokusunu alamıyordu.


çiçekler atıldı. Su tazelendi ve içine bir maydanoz yaprağı kondu... Kızım yine suyunu içti.


Ertesi gün, bir tane kiraz eşlik etti :)  Seda Sayan kıvamında bir kızım var artık. Suyunda gül yaprağı istemiyor ama, illa bir şey olsun istiyor :)

 
Sabah kuru masasını mutfakta yedi... Sonra gelip sehpanın üzerindeki  kirazlı suyundan kana kana içti.  Yaşlı kedisi olup da su içiremeyenlere yardımı olur belki bu gözlemimin... 

Ha bu arada, bloggera kıl olup duruyordum ya... izleyenleri, yorumları görmüyorum, yorum yazamıyorum diye... Sorun explorerdaymış... Nihaventle konuşurken çözdük sorunu. O girebildiği ve herşeyi görebildiği bilgisayarda firefox kullanıyormuş... Firefox'u yükledim. bu kez blogdaki karakedimi göremedim. Üşenmedim googlechrome u yükledim... şahane... herşeyi görüyorum. :)  Sorun tarayıcı millet, haberiniz olsun.. 

7 yorum:

  1. Pumakıllıya selam söyle. Göbeğinden ye bizim için.

    Tarayıcı değiştirmen kolay senin. Ben ne yapayım peki? "Bloglara yorum giremiyor tarayıcı değiştirin" desem nasıl bir hareket çeker bana IT merak ediyorum. Kendi blogumda kendi yazılarıma yotumları adsız olarak yazıyorum.

    Feedjit çalışmıyor, havalı Kore bayrağı görünmüyor hala.

    Ceksın

    YanıtlaSil
  2. chrome'u yükle dursun bir köşede... sen yine diğer herşey için ex'i kullan ceksın. Ben de öyle yapıyorum... chrome bir tek blog için kullanılıyor... Alışkanlıklardan kolay vazgeçilmiyor tabii ki... IT ne karışır be kişisel programlara? Ya da ipler bu kadar elinde mi yani? vah vah vah!

    YanıtlaSil
  3. Bayıldım kedin ve senin maceralarına.
    Dediğini yapıp firefox yükledim. Şu anda kara kedini de görüyorum. Bir de yorum giderse şahane olacak :))

    YanıtlaSil
  4. fuck-up okuduğum en zevkli kitaplardan biriydi.kediciğede büyük geçmişler olsun!

    YanıtlaSil
  5. OKurken çocuk gibi sevindim. Önce agrılı dişten kurtulduıguna, sonra da artık lıkır lıkır su icebilecegine. BEnden moruk kediye bir selam. Cok uzun seneler yasasın insallah...

    YanıtlaSil
  6. Pumakılıklı da ben de teşekkür ediyoruz :) senin için göbeginden bir öpücük aldım... bizim selamlaşmamız öyle de...

    YanıtlaSil