İçinizden ölmek geldiğinde, bırakın kendinizi ve ölün.
Yeniden doğmaya izin verin.
Hiç olmayı öğreneceksiniz. O muhteşem boşluğu yaşayacaksınız. Çok kısa biran... Sizin varlığınızı yokedemeyecek kadar kısa bir an... İşte o hiçlikten kendinize uygun bir yeni bir duygu ve düşünce alıp çıkabilir ve yeni bir insan olabilirsiniz. Öfkenizi hiçlikte bırakın, nefretinizi... Ya da bir şeylere olan bağımlılığınızı... Sizi onların ayakta tutmadığını göreceksiniz. Sizi ayakta tutan sadece yaşama olan sevginizdir. Onu yanınızdan hiç bırakmayın. Ölürken bile...
Hergün yeniden, yeniden ölmeyi bilenler ölümden korkmazlar. Ölümden korkmayan, yaşamı kutsar. “Ben gittikten sonra, bensiz devam edecek” diye nefretini kusmaz dünyaya... Suyu kirletmez, toprağı betonlaştırmaz... Nükleer atıklarını bulaştırmaz... Kardeşlerini öldürmez.
Yeniden doğduğunuzda, ölüm fikrini yanınızdan hiç ayırmayın. Çünkü daima daha mükemmel bir “ben” vardır. Onun yolunu kesmeyin.
İçinizden ölmek geliyorsa, bırakın kendinizi ve ölün!
Yeniden doğmak için...
"İntihar, yaşamına son vermenin tek yolu değildir."
YanıtlaSilDuvara Karşı (2004)
beklediğimize değmiş :)
Epey aradan sonra ilginç bir yazı ile döndün.
YanıtlaSil