Heyelan bölgesini gezen Bakan'ın yanındak adam, vatandaşa söylüyor bu lafı.
"Bakan burda, onun yanında sesini yükseltme!"
Bakan oraya turistik gezi için mi geldi? Onun görevi zaten hizmet vermek değil mi? Vatandaş da bunun için bağırmıyor mu? Eksik olanın ne olduğunu "ağlayarak, yalvararak, el etek öperek" mi anlatacak?
Bu dalkavukları, bu yağcıları, hadi dümdüz söyleyeyim, bu kıç yalayıcıları susturacak ve vatandaşa dönüp
"bağır kardeşim, acıyı çeken sensin, istediğin kadar bağır, çağır. Sana hizmet için burdayım" diyen bir devlet görevlisi çıkmayacak mı?
Karadenizli vatandaş cevabı verdi "Halk konuşmazsa ne olacak?"
Onlar duymadı. Halk gerçekten konuşursa ve sus diyenleri susturursa, duyarlar.
Bu "konuşma"nın biçimi ne olur bilemem. Sandık mı? Meydan mı? Ama artık birileri susmamalı.
Önce bakanları eğitmeli... Bakan olmak ne demek? Sadrazam olmak değil...
Makama saygı duyulur ama, o makamı dolduramayan kişiye hayır.
Dalkavuklara, yağcılara ihtiyaç duymayan kaliteli politikacılara ihtiyacımız var...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder