bahar geldi gidiyor...

Valla geldi bahar.

Nerdeyse Mart ortasından beri doğa çıldırmış durumda. 

Ama o rüzgar var ya o rüzgar... Hükümet gibi anasını satayım.

Bir tadını çıkartmadı, şöööyle oturalım yayılalım falan. 

Buz gibi esecek, içeri tıkacak hepimizi illa. Millet poyraz diyor, ben adını Tayyip koydum.

Ebegümeci çiçeği... aşık oldum. 

deniz kıyısındaki taşlar ve papatya öbekleri... Ne güzel anlaşıyorlar!

Panço fotoğraf çektirmekten hoşlanmasa da kareye girdi işte :) 

Onların konserve kutuları... peçete ile kaplandı. 

Bu fotoğrafın da sırası bu değildi... kendi istedi napiim.

Pinterestte dolanırken rastlamıştım bu tavuğa... hemen çizdim, yaptım. 

Benimkinde kuyruk da var :) 

Deniz taşları... uğur böceklerini çağırıyorum bu ara. Güllerime bit dadandı. İlaç kullanmak istemiyorum. 

Gelin gelin... bol mama var bu bahçede...

Bu çiçeğe de kıyıda rastladım. Çok üzüldüm kopartırken ama, taaa istanbuldan biliyorum onu ben. 

Kurusu şahane olur. Nitekim oldu işte! Sonsuza dek bende kalacak şimdi...

(Abarttım di mi? Sonsuz ne ki?) 

Konserve kutularının kışlık giysili olanları :)

Bunları giydirmek çok eğlenceli... 

Taş kaktüslere ev sahipliği yapacaklar... 

baharla gelenler... Yaza büyük projelere hazırlanıyorum.