Bilgisayar başında oturmuşum çalışıyorum... Yanık kokusu geliyor bir yerlerden... Allah Allah biri bahçe de bir şey mi yaktı acaba? Neyse... boşver... Amma koktu be! Aa, duman? Nerden geliyor? Hay salak! Üstünden çıkıyor be! Sigara ne ara üstüme ateş attı bilmedim ama, oturduğum yerde tüterken yakaladım ateşi. Söndürdüm... Koca bir delik kaldı geriye... Daha da yeni almıştım bluzu. Tüh! Atacak mıyım? Asla!
Oturup çizersin baykuşunu... Ağacını, yaprağını... Kumaşları dökersin ortaya... Biraz yoluk yoluk olsun, derbeder görünsün diye de kıvırmazsın kumaşı... üstten basit bir dikişle yamarsın bluzu. Baykuşun göbeğinin altında koca bir delik var! Nihavent de düşkün baykuşlara, ben de... onun baykuşu gibi olmasa da garip bir biçimde renkleri yakın. O mor yapmıştı baykuşunu... benimki mavili lacivertli... Gecenin renkleri... çiçekli... Gözleri de iki ayrı düğmeden...
becerikli arkadaşım benim,çok şirin olmuş.yakmadan önce de yapabilirmişsin,bu arada kendini yakmaya başladıysan durum vahim evde bi yangın söndürücü bulundur derim :)
YanıtlaSilNerdeyse iyi ki yakmışsınız tişrtü diyeceğim.. nefis olmuş:)
YanıtlaSilNihavent, sigarayı ağzımdan ya da elimden bırakmam pek... Merak etme :))
YanıtlaSilDeli anne, teşekkür ederim:))
Kıskandım...birşeyleri yakmak için sigaraya mı başlasam acaba ya da ne gerek var delinmeden yamanmaz mı birşeyler:))) ellerine sağlık!!
YanıtlaSilSağol jesa... Delinince zorunluluk oluyor. Bütün mesele bu... Sağlamken aldırmıyorsun... çizimi duruyor hala, istiyorsan... Getir bluzlarını hemen yapalım :))
YanıtlaSilbende istiyorum becerikli deli...:))
YanıtlaSil