sonunda bitti ama, makinedeki pil de bitti ya...
bi koşu gidip pil alındı...
Hiç bir işe yaramadı... makine hala "pili değiştir lan" deyip duruyor.
Ucuz etin yahnisini sevmedi... illa kendi markasını istiyor.
Bunlar inatlaşa inatlaşa çekebildiklerim...
Genel görüntü :)
Kabartmalı, eskitmeli kapaklardan biri... diğerini çekmeye izin vermedi :)
Bu kuş uzaktan kendini ele vermiyor...
Yakından yazılı olduğu belli oluyor...
ama bunun bir hikayesi var...
Çanakkale Lisesi Edebiyat Bölümü öğrencilerinin çıkardığı AŞAMA gazetesi...
Sevgili Levent, bu gazetenin emekçilerinden ve yazarlarından biri...
Gazeteleri saklamış.
O da bu dünyadan saklandı iki yıl önce.
Sevgili eşi, dostum Nihavent onları bana gönderdi.
Aynı özenle, İkea'nın büyük kutularından birine yerleştirmiştim. Tozlanmasın, başına bir kaza gelmesin diye...
Ama başına kaza ordayken geldi. Adı Ateş Kaptan!
Divanın altındaki kutuların tutacak yerleri açık... Hazret elini içine sokup ne allah verdiyse çekip çıkarmış.
Ama ne çıkarma!
Parça pinçik!
Atmaya kıyamadım.
İşte o parça pinçik parçalardan stencil kuş yapıldı ve yan tarafa yapıştırıldı... renklendi...
Bizler o zaman rengarenk gençlerdik!
İçinde hala o rengi taşıyanlarımız da var, griye dönen de... paranın renginden başka renk tanımayan da...
Ama o zamanlar rengarenktik!
Diğer tarafına daha sade eskitme renginde yaptım o kuşu...
Yarın doğru dürüst bir pil alıp, kapakların içinde yaptığım matraklığı da çekeceğim...
Arkası yarına döndü dolap...
eh olur o kadar... Merkür geri gidiyor :)
Ve öyle kullanışlı oldu ki... dağınıklık ortadan kalktı... sadece hayvanatların ıvır zıvırlarına da bırakmadım... Kendi ıvır zıvırları mı koyuyorum... dolabıma bayıldım :) meğer çok ihtiyacım varmış böyle bir şeye...